ÇİMENTO FABRİKASI YATIRIMI

Türkiye çimento sanayisi, 2014 yılı itibarıyla 52 entegre tesis, 18 öğütme tesisi, 15 bin çalışanı ve 70 milyon tonun üzerindeki üretimi ile Avrupa’nın en büyük dünyanın ise Çin, Hindistan, Avrupa Birliği üyesi ülkeler, ABD ve Brezilya’dan sonraki en büyük altıncı üreticisi konumundadır.

Çimento sektörümüz, nüfus artışı ve şehirleşmeye paralel olarak artan inşaat ve alt yapı yatırımlarının doğrultusunda gelişim göstermektedir. Çimento, bölgesel olarak üretilen, genellikle tüketimi bölgesel yapılan ve nakliyesi oldukça yüksek maliyet gerektiren bir mamuldür. Yükte ağır pahada hafif olan çimentonun ekonomik olarak satılabildiği bölge bir hinterlant oluşturarak belli bir uzaklığı geçmemekte, daha uzağa nakledilmesi halinde, nakliye maliyetinin çok yükselmesi nedeniyle kârlılığın ortadan kalkması söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle, nakliye maliyetleri ve bu maliyetlerin ürünün değerine oranı, çimentonun ekonomik olarak pazarlanabileceği coğrafyanın belirlenmesinde önemli olmaktadır. Dolayısıyla bu durum çimento fabrikalarının kuruldukları pazar ve çevresinde yüksek pazar gücüne sahip olmalarını kolaylaştırmaktadır.

Çimento ürünler

Çimento üretiminde öncelikle kalker ve kilin belli oranlarda karıştırılması ile oluşan karışımın yüksek sıcaklıklarda sinterleşmesi sonucu klinker denen yarı mamul madde üretilir. İkinci aşamada ise, alçıtaşı, cüruf, puzolan gibi katkılar klinkere ilave edilerek öğütülür ve mamul madde olan çimento üretilir. Çimento üretim prosesleri klinkerin elde ediliş biçimine göre farklılık gösterir.

Klinker üretiminde başlıca yaş, yarı yaş, kuru ve yarı kuru prosesten oluşan 4 ayrı ana teknoloji mevcuttur.

Çimento sektörünün SITC (Standard International Trade Classification) kodu “661.2”, ISIC (International Standard Industrial Classification Rev.3) kod numarası ise “2694”’ tür. Türkiye’de standardı olan çimento tipleri ise aşağıdaki gibidir;

  • Portland Çimentolar
  • Portland Kompoze Çimento
  • Yüksek Fırın Cüruflu Çimento
  • Puzolanik Çimento
  • Kompoze Çimento

Bunların haricinde gerek klinker üretimi sırasında, gerekse sonradan ilave edilen mineral katkılar sayesinde özel kullanım amaçlı olarak üretilmiş, TS EN 197-1 standardının kapsadığı 5 çeşit daha çimento bulunmaktadır. Bunlar:

  • Sülfatlara Dayanıklı Çimentolar
  • Beyaz Portland Çimentosu
  • Harç Çimentosu
  • Yüksek Fırın Cürufu Katkılı, Düşük Erken Dayanımlı Çimentolar
  • Çok Düşük Hidratasyon Isılı Özel Çimentolardır

Üretim sürecinde nihai ürün olan çimentodan önce elde edilen bir ara madde olarak değerlendirilebilecek klinker, pişmiş kil ve kalkerlerin birleşiminden oluşan iri taneli malzemedir ve çimento sektöründe önemli bir ihraç ürünüdür.

Ayrıca çimento alt pozisyonunda yer alan, beyaz çimento inşaatta özellikle dekoratif amaçlı mimari ve sanatsal uygulamalar da dâhil olmak üzere özel kullanım alanlarına sahiptir ve gri çimento ürünü ise sektörde en çok ihraç edilen üründür.

Çimento üretiminde kullanılan hammaddeler

Çimento yapımında kullanılan ana hammaddeler aşağıdaki gibidir:

  • Kireçtaşı (kalker) : Kimyasal bileşiminde en az %90 CaCO3 vardır. Kalkerin sertlik derecesi, Mohs sertlik skalası’na göre 3, özgül ağırlığı ise 2,5-2,7 gr/cm3’tür.
  • Kil: Ana maddesi alüminyum silikat hidratlardır. Çimentodaki alkalilerin ana kaynağı da kil bileşenleridir. Kil minerallerinin temel özelliği kimyasal bileşiminde Al2O3 bulunması ve sulu alüminyum silikattan oluşmasıdır.
  • Marn (doğadaki kalker ve kil karışımı kayaca): Kil ve kalker karışımı bir maddedir. Özgül ağırlığı 2,0-2,9 gr/cm3’tür. Çimento sanayi için, kalker ve kilin beraber bulunduğu tek doğal hammaddedir. %50-70 kalker ve %30-50 kilden oluşmuş kayaca marn denir. Klinker, kil ve kalker içeren hammaddenin öğütüldükten sonra pişirilmesiyle elde edilir. Marn ise bu ikisini doğal olarak içerdiğinden ve kalkere kıyasla daha kolay öğütülmesinden dolayı, uygun bir hammaddedir.

 

Diğer bağlayıcı maddeler gibi çimentoda da, CaO, MgO gibi alkalin öğeler ve SiO2, Al2O3 ve Fe2O3 gibi hidrolik öğeler bulunur. Çimento bağlayıcılık görevini su ile tepkimeye girdikten sonra kazandığı için hidrolik bağlayıcı olarak adlandırılır.

Ülkemiz söz konusu hammaddeler konusunda özellikle kalker açısından zengin kaynaklara sahiptir. Oldukça geniş bir kullanım alanı bulunan kalker (kireç taşı) tortul kayaç bir kayaç olup, çimento üretiminde çok büyük bir önem teşkil etmektedir.

Günümüzde sektör, hammadde konusunda tamamen yerli kaynaklarını kullanmakta, üretimiyle de ülkemiz ihtiyacını karşılayabilmektedir. Maliyet düşürücü modernizasyon yatırımları ile AB normlarına uygun üretim yapan Türk çimento sektörü, ülkemizde, kentsel dönüşüm projelerine yoğunlaşılması hem inşaat, hem de çimento sektörünün büyümesi açısından çok önem taşımaktadır.

Çimento ürünleri için potansiyel müşteriler

Çimento talebinin inşaat sektörüyle yüksek korelasyon gösterdiği bir gerçek olup halihazırda inşaat tipi olarak konutlar çimento tüketimi açısından birinci sırada yer almaktadır. Konutları, altyapı ve konut dışı binalar takip etmekle birlikte çimento sektörünün potansiyel müşteri grubunu inşaat sektörü ve bu sektörde çalışanlar oluşturmaktadır. Önümüzdeki yıllarda inşaat sektöründeki canlanmayla birlikte çimento tüketiminin de artacağı gerçek olarak görünmektedir. Sektör uzmanlarına göre ise çimento için en büyük potansiyel altyapı olarak görülmektedir.

Çimento üretiminin yarıdan fazlasının 8 firma tarafından gerçekleştirildiği Türk çimento sektörü, oligopol piyasa yapısına sahiptir.  Çimento pazarında fabrikalar hammaddeye ve yerleşim bölgelerine yakın yerlerde yoğunlaşmaktadır. Bununla birlikte, çimentonun sadece karayolu ile taşınabildiği iç bölgelerde rekabetçiliğin düşmesi nedeniyle daha az sayıda fabrika bulunmaktadır.

Gerekli teknik altyapı

Çimento üretiminde kullanılan hammaddeler; hammadde ocaklarından genellikle patlayıcı maddeler yardımıyla çıkarılmaktadır ve yükleyici iş makineleri ile nakil araçlarına yüklenerek kırıcılara taşınmaktadır. Taşınan hammaddeler kırıldıktan sonra stoklanmaktadır. Taşıyıcılar Bantlı konveyör gibi taşıyıcılar yardımıyla stoktan alınan hammaddeler farin değirmenlerde belli oranlarda karıştırılmakta ve öğütülmektedirler. Öğütülen malzeme farin değirmenlerde yaklaşık 1400-1450°C sıcaklıkta pişirilmekte ve elde edilen klinker yarı mamul ürün klinker stok holünde stoklanmaktadır. Daha sonra üretilecek çimento cinsine göre uygun katkılarla çimento değirmenlerinde öğütülmekte ve ayrı ayrı silolarla stoklanan çimento, torbalı ve dökme çimento olarak satışa sunulmaktadır.

Belirtilen işlemlerin gerçekleşmesi için kullanılan ana ekipmanlar aşağıdaki gibidir;

  • Hammadde ocaklarında kullanılan ekipmanlar
    • Sondaj Makinaları
    • Kompresör
    • Kazıcı ve Yükleyiciler
    • Taşıyıcılar
  • Çimento Fabrikası
    • Kırıcılar
    • Farin değirmenleri
    • Döner fırın
    • Çimento değirmeni
    • Hammadde Homojenizasyon Ünitesi
  • Taşıyıcılar
    • Fuller Bant
    • Elevator
    • Kovalı Bant
    • Havalı Bant
  • Silolar

Ocaklardan temin edilen hammaddelerin çimento olabilmesi için birçok süreçten geçmesi, birbirleri ile etkileşime girmesi ve piyasaya sunulacak nihai ürün haline gelmesi gerekmektedir. Tüm bu işlemlerin birbirleri ile uyumlu bir şekilde gerçekleştiği yer de çimento fabrikasıdır.

Çimento sektöründe kullanılan tüm makineler birbirine bağlı ve çok büyük makinelerdir. Tüm bu teknoloji üretim binası içinde bulunan merkezi kumanda odasından bilgisayarlar ile kontrol edilebilmektedir. Yatırım için yapılacak fizibilite çalışması kapsamında hangi makinelere ve altyapıya ihtiyaç duyulduğu, yatırım yeri, tipi ve kapasitesi konusunda geniş araştırma yapılmalıdır.

Sektörün geleceği ve trendler

Türk çimento sektöründe 49 adet entegre tesis, 18 adet öğütme-paketleme tesisi olmak üzere toplam 67 çimento fabrikasıyla 16.500 kişiye istihdam sağlamaktadır.

Çimento sektöründe 2015 yılında toplam çimento kapasitesi 126,1 milyon ton olmuştur. Sektörde 2015 yılı verilerine göre ise çimento kapasite kullanım oranı bölgeler bazında ortalama % 58,47 olarak gerçekleşmiştir.

Altyapı ve inşaat faaliyetlerinin artarak devam etmesi çimento talebini de artıracağından 2023 yılında çimento üretiminin 99,8 milyon tona ulaşacağı öngörülmektedir.

Çimento ithalatımız 2014 yılında 2013 yılına göre % 7,6 artarak 14,3 milyon ABD Doları değerinde gerçekleşmiştir. 2015 yılında ise geçen yıla göre %18,9 oranında artış göstererek 17 milyon ABD Doları değerinde gerçekleşmiştir. 977 Altılı GTİP bazında 2014 yılı çimento sektörü ithalatımızda, 1. sırayı şaplı çimento, 2. sırayı ise klinker almaktadır.

Çimento ihracatının 2014 ve 2015 yıllarında altılı GTİP bazında çimento türleri itibarıyla sıralamasında, 1. sırayı portland (gri) çimento alırken, 2. sırayı klinker, 3. sırayı ise beyaz çimento almıştır. Çimento ihracatımız 2014 yılında 641, 3 milyon ABD Doları seviyesinde, 2015 yılında ise 550 milyon ABD Doları değerinde gerçekleşmiştir. TİM 2023 İhracat Stratejisi kapsamında çimento sektörü 2023 ihracat hedefi 1 milyar dolardır.

Sektöre ilişkin beklentileri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;

  • İnşaat sektörünün önümüzdeki beş yıl boyunca yaklaşık ortalama %5 büyümesi beklenirken bu büyümeden de altyapı segmentinin görece yüksek pay alması beklenmektedir. Bu ise çimento tüketimi açısından olumlu bir durum.
  • Kentsel dönüşüm ile 6,7 milyon konutun 2023 yılına kadar tekrar inşa edilmesi söz konusu olmaktadır. Bu projeler kapsamında çimentonun 80 milyon tondan fazla kullanılacağı tahmin edilmekte olup böylece sektörün canlı tutulması sağlanacaktır.
  • İnşaat faaliyetlerinin desteklenmesi dışında Türkiye’nin olağan demografik yapısı, nüfus artışı, kentsel yaşam tarzı konut taleplerini artırmaktadır. Çimento sektörü için en önemli göstergelerden biri de kişi başına düşen çimento tüketimidir. Türkiye’de 2015 yılı itibariyle 820 kg civarında olan kişi başı tüketimin, 2021 itibariyle 1000 kilograma ulaşma potansiyeli göze çarpmaktadır.
  • Önümüzdeki yıllarda çimento ihracatının bugünkü durumuna göre olumlu gelişmeler göstermesi öngörülmekte olup Gürcistan’daki inşaat yatırımları ve Suriye’nin yeniden inşasının, Türkiye çimento sektörü için potansiyel oluşturması beklenmektedir.
  • Ayrıca, önümüzdeki 5 yıl içerisinde, İsrail’e olan ihracatın devam edeceği ve ABD ile Afrika’ya satılan ürünlerin hacimce artacağı tahmin edilmektedir.
  • 2013 yılına kadar Türkiye dünya çimento ihracatında ilk sırada yer alırken izleyen yıllarda dış talep koşullarındaki bozulmanın yanı sıra İran’ın çevre ülkelere ihracatını artırması Türk çimento sektörünün pazar kaybetmesine neden olmuştur. Önümüzdeki dönemde, yüksek çimento üretim kapasitesine sahip Suudi Arabistan’ın çimento ihracatı yasağını kaldırmasıyla Orta Doğu pazarında rekabetin daha da artacağı düşünülmektedir.
  • Yurt içinde belli bir doygunluğa ulaşan Türk çimento sektörü farklı coğrafyalara yönelerek büyüme faaliyetlerini sürdürmekte olup sektörde yatırımların yurt dışında en hızlı artış kaydettiği bölge Afrika’dır. Türk çimento sektörünün bu bölgedeki varlığını gerek yeni fabrika yatırımları gerek satın almalar yoluyla artırarak büyümesini sürdürmesi beklenmektedir.

Fizibilite çalışması

Yatırıma başlamadan önce bir ön fizibilite çalışması yapmak fayalı olur. Ön fizibilite çalışması ile sektör hakkında genel bilgi, yatırımın tahmini maliyeti, karlılığı ve geri ödeme süresi, gerekli izinler, ihtiyaç duyulan makine ve ekipman, ihtiyaç duyulan teknik personel ve diğer hususlar hakkında ön bilgi edinilir.

Yatırımın büyüklüğüne göre detaylı fizibilite çalışması yapılmasına karar verilir. Detaylı fizibilite ile sektörün analizi, kapasite tahmini, uygun yer seçimi, detaylı maliyet analizi, finansman maliyetleri ve yatırım sürecine ilişkin diğer hususlar araştırılır.

 

Yatırımcıya öneriler

  • Yatırım yapmadan önce mutlaka bir fizibilite raporu hazırlayın veya bu alanda uzman bir kuruluşa hazırlattırın.
  • Sektör ile ilgili birkaç fuara katılım sağlayın ve diğer firmalar hakkında bilgi edinin.
  • İnternette çimento ve yan ürünlerini üreten firmaların internet sitelerini ziyaret edin ve ürünlerini detaylı inceleyin.
  • Sektör ile ilgili dernek ve oluşumları ziyaret edin ve yapacağınız yatırım hakkında bilgi alın.
  • Çimento üretimi yapan birkaç fabrikayı gezin ve üretim süreçlerini görün ve bilgi alın.
  • Yatırım sürecinde bu alanda uzman kişiler ile danışın ve yatırım sürecini birlikte yönetin.
  • Yer ve kapasite seçiminde sadece altyapının ilerde genişleyebilir olmasına dikkate edin.
  • Yatırım için devlet tarafından sağlanan teşvik ve destekleri detaylı bir şekilde araştırın.
  • Sektördeki eğilimi ve trendleri araştırın.